Bakan Yardımcısı Sayan: Türk Vatandaşlarının Haklarını da Koruma Altına Almalarını İstiyoruz

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Türkiye Bilişim Derneği tarafından düzenlenen “Kamu-BİB'23 ve BİMY’27 Bütünleşik Etkinliği”ne ev sahipliği yaptı.

Programın açılışına Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, Türkiye Bilişim Derneği Başkanı Rahmi Aktepe ve çok sayıda misafir katıldı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan’ın gündeminde Almanya’da hayata geçen tasarı vardı. Sayan, Almanya'da mesajlaşma uygulamalarının şifreli yazışmalarının istihbarat kurumlarınca okunabilmesine olanak tanıyan tasarının kabulüne ilişkin, "Bu, dikkat edin vatandaşlara ait suistimallere ilişkin muhatap arama, temsilci bulundurulması ya da terör içeriklerinin kaldırılması değil. Tüm yazışmalara, istihbarat servisi tarafından ulaşılmasından bahsediliyor. Bu, bizim 1 Ekim'de temsilci bulundurmayla ilgili hazırladığımız yasadan çok öte bir şey" dedi.

Sayan, bakanlık olarak yerli hizmetlerin geliştirilmesi için çalışmalar yaparken, küresel internet aktörlerinin, Türkiye'deki kullanıcılarının verilerini ülkede tutmalarını sağlayacak gerekli adımları attıklarını da kaydetti. Bu kapsamda ilgili kanununda değişiklik yapıldığına dikkat çeken Sayan, "1 Ekim'de yürürlüğe giren düzenlemenin getireceği sonuçların, Türkiye'nin bilişim ekosistemine yapacağı katkı değerlendirilerek bir hedef ve vizyonu ortaya koyduk. Bu konuda cezai bir müeyyide koymadık. Sektördeki yabancı temsilcilere de bu konuda 'biz size nasıl yardımcı olabiliriz?' dedik. Bununla ilgili vizyonu hep birlikte ortaya koyalım istedik” dedi.

Bakan Yardımcısı Sayan: Bizim Milletimizin Verisi Kimseninkinden Daha Değersiz Değil

Yabancı sosyal medya şirketlerinin Türkiye'de temsilci bulundurmalarının güvenliğimiz açısından da önemli olduğuna değinen Sayan, “Bu şirketlerden, temsilci bulundurdukları ülkelerdeki vatandaşların kişilik haklarına yapılan saldırılara karşı nasıl koruma önlemleri alıyorlarsa, Türkiye'de de 48 saatte vatandaş başvurularına geri dönüş yaparak, Türk vatandaşlarının haklarını da aynı şekilde koruma altına almalarını istiyoruz. Bizim tek amacımız, vatandaşlarımızın verisinin ülkemiz sınırları içinde kalması ve hiç kimse tarafından izinleri olmadan kullanılmaması. Bizim milletimizin verisi kimseninkinden daha değersiz değil" şeklinde konuştu.

Sayan, Türkiye'nin ürettiği hizmet ve içeriklerin de yerli olarak geliştirmesinin önemine işaret ederek, "Kendi hizmet ve içeriklerimizi geliştirmediğimiz takdirde, vatandaşlarımızın verileri başkaları tarafından kullanılıyor, işleniyor ve bunun üzerinden büyük gelirler elde ediliyor. Aslında küresel internet aktörlerinin sunmuş oldukları servislerin yerli alternatifleri var ancak bunları çeşitlendirmek ve vatandaşlarımız tarafından tercih edilir hale getirmek için çalışmalar yapmamız gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.

Başkan Karagözoğlu: Ürettiği Teknolojiyi Pazarlayan ve Kendine Yeten Bir Türkiye Olmalıyız

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu da Türkiye'nin başarıya ulaşan yoldaki ilerleyişinde, dünyadaki gelişmelere ayak uydurması gerektiğine dikkati çekti. “Hedefimiz sadece bilişim teknolojilerini kullanma ve tüketme ile sınırlı olmamalı, aynı zamanda yerli ve milli çözümleri geliştiren, üreten, ürettiği teknolojiyi pazarlayan ve kendine yeten bir Türkiye olmalıyız” diyen Karagözoğlu, kurum olarak Milli Teknoloji Hamlesine verdikleri destekten bahsetti.

Bugün teknolojide karşılaştığımız baş döndürücü gelişimin her geçen gün hayatımıza yeni kavramlar getirdiğini vurgulayan Karagözoğlu, “Bu kavramların hayatımıza bu kadar hızlı girmesinin bir sebebi de “yıkıcı teknolojiler” olması.  “Yıkıcı teknolojiler” mevcuttan farklı değerlere sahip, yepyeni bir pazar yapısını hızlıca oluşturuyor. Bu hızlı oluşum mevcut kurallar yerine kendi kurallarını tanımladığı için klasik teknolojik gelişime göre daha da ivmelenmiş bir şekilde hayata geçiyor” ifadelerini kullandı.

Özellikle büyük verinin doğurduğu imkânlar ile yeni kabiliyetlere kavuşan yapay zekâ teknolojilerinin önümüzdeki yıllarda birçok sektörde çığır açacağını dile getiren Karagözoğlu, “Yapay zekâ son dönemde dünya genelinde birçok ülkede kamu otoritelerini meşgul etmeye başladı. Tüm dünyanın tanıdığı teknoloji şirketleri de bu alana büyük yatırımlar yapıyorlar. İşin özü, Endüstri 4.0’ın madeni olan büyük verinin, yapay zekâ uygulamaları ve teknolojileriyle işlenerek altının, elmasın, yakutun ya da zümrüdün yerini alan bilgiye dönüşümüne hep birlikte tanıklık ediyoruz” dedi.