Tarımda IT ve ICT Kullanımı Orantılı Olmalı

BTK Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan, Boğaziçi Üniversitesi ev sahipliğinde “5G ve Ötesi Teknolojiler ve Türkiye Tarım Sektörünün Rekabet Gücü Çalıştayı”na katıldı. Sayan, tarım ve ziraat alanında IT ve ICT kullanımının da bunlarla orantılı olması için bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün bu konuda elinden geleni yapmaya hazır olduğunu ifade etti.

Boğaziçi Üniversitesi Yenilikçi Tarım ve Gıda İşletmeciliği Platformu ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen “5G ve Ötesi Teknolojiler ve Türkiye Tarım Sektörünün Rekabet Gücü Çalıştayı”nda 5G’nin, tarımın rekabet gücüne olan etkisi masaya yatırıldı.

Programda konuşan BTK Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan, Tarım teknolojilerinde Türkiye’nin yapabilecekleri konusunda zaten bilinçli ve yetkin bir katılımcı profili bulunduğunu söyledi. Konuşmasında Malthus’un 220 yıl önce yayımlanan “Nüfus Artışı Hakkında Araştırma” başlıklı kitabından örnek veren Sayan, “ Bu çalışmasında Malthus, nüfus geometrik olarak artarken gıda üretiminin de aritmetik olarak artmasının açlığı kaçınılmaz kıldığı savını geliştirmişti. Bugün bu öngörünün gerçekleşmemiş olmasını büyük ölçüde tarımda yaşanan verimlilik artışına borçluyuz. Ancak 2050 yılında tahminlere göre 9 milyara yükselecek dünya nüfusu için halen yapılabilecek çok şey var. Zira Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) göre mevcut durumdan %70 daha fazla verimlilik artışı sağlanmalı. Yine Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) tahminlerine göre 2050 yılında dünya nüfusunun %70’i şehirlerde ikamet ediyor olacak” ifadelerini kullandı.

Tarım ve ziraat alanında IT ve ICT kullanımının da bunlarla orantılı olması gerektiğinin altını çizen Başkan Sayan, “Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün bu konuda elinden gelen her şeyi yapmaya hazır olduğunu ifade etmek istiyorum. Örnek vermek gerekirse, akıllı sensörler, özel yazılımlar, RFID, NFC gibi teknolojilerin, M2M ve IoT uygulamalarının daha fazla kullanılacağını öngörüyoruz. Enerji kullanımı, çevre kirliliği önleme ve tespiti, su ve arazi verimliliği gibi konuların, tarımsal ürün verimliliğine ilave olarak çalışma alanlarından olacağı ve bilgi teknolojilerinin bu alanlarda kullanılacağını öngörüyoruz. Bir bakıma, kaynakların etkin kullanımı ve tarımda verimlilik artışının sağlanması için bilgi teknolojilerinin kullanılması kaçınılmaz. Tarımda karlılığın artması, gezegenin korunması, besin güvenirliği ve daha sayamadığım pek çok alanda bilgi teknolojileri kullanılacak. Tüm bu yenilikleri alt alta sıraladığımız zaman, bugünden yarına tarım ve ziraatta oluşacak ilerlemeleri, karasabandan traktör kullanımına doğru geçiş ile mukayese etmemiz sanıyorum yanlış olmayacaktır” şeklinde konuştu.

2019’da Aylık Mobil Veri Trafiği 10 Kat Artacak

Bu konuda yapılacak pek çok şeyin olduğunu söyleyen Sayan, “Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün bu konuda elinden gelenleri yapmaya hazır olduğunu ifade etmek istiyorum. 2019’da aylık mobil veri trafiğinin 2014’de gerçekleşen trafiğin 10 katına çıkacağı ve 2020 yılında bağlantılı cihazların ise 26 milyar adede ulaşacağı tahmin ediliyor. Mevcut mobil iletişim teknolojilerinin bu derece yüksek talep artışını karşılama konusunda tıkanmaması için hem fiber hem de 5.nesil iletişim sistem ve teknolojilerinin kurulumu önemlidir. Buna ilave olarak, 5G, üzerine bina edildiği önceki nesiller gibi sadece hız artışı kavramıyla gündeme gelmeyecektir. Bilhassa IoT uygulamaları ve haberleşme temelli makine kullanıcıların sayısındaki artışa uyumlu şekilde gecikme süresinin düşürülmesi, paket kayıplarının azaltılması ve bilhassa kullanımın yoğun olacağı kapalı alanlardaki kapsama kalitesinin artırılması gibi hizmet kalitesi ölçütleri ön plana çıkacaktır. Hız artışı için ise hibrit şebeke kullanılması ve spektrum verimliliğinin artırılması gündemdedir” açıklamalarında bulundu.

İlk 5G yayılımlarının 2019 yılında hayata geçeceği ve 2020 itibariyle de ticari kullanımların başlayacağının öngörüldüğü bilgisini paylaşan Sayan, “Dünyanın her tarafında şimdiye kadar elektronik haberleşme sektöründe hiç görülmemiş agresiflikte bir yarış yaşanıyor. Güney Kore ve Japonya’nın ev sahipliği yapacakları olimpiyatlarla 5Gye geçme vaadlerine ABD’nin 4.9 olarak adlandırabileceğimiz sistemlerle cevap verdiğini ve bunları standart-öncesi (pre-standart) 5G örnekleri olarak adlandırdığını gördük. Diğer yandan Körfez ülkelerinin, Avrupa’nın, Rusya’nın, Çin’in bu yarışta biz de varız demek için var güçleri ile çalıştıklarını görüyoruz. Bunun bir sonucu olarak bu ülkelerin şirketleri arasında hem ilk olma, hem en çok patente sahip olma hem de dünya piyasasına hakim olma gibi farklı kategorilerde rekabet yaşanıyor. Dünyanın her yerinde hükümetler ve düzenleyici kurumlar ulusal veya bölgesel 5G’ye geçiş yol haritaları hazırlıyor. Şirketler ise frekans taleplerinde, küresel standartlara sokmak istedikleri teknolojilerinde her geçen gün daha agresif oluyor. Bizler Türkiye olarak hem Ülkemizi bu yarışta konumlandırmaya hem de gerçekçi ve işbirlikçi ülkelerle ortaklıklar geliştirmeye çalışıyoruz. Bu kapsamda Güney Kore ve Japonya’da gerek BTK olarak muadilimiz kurumlarla gerekse 5GTR Forum olarak muadilimiz platformlarla yakın zamanlarda işbirliği mutabakat zabıtları imzaladık. Bundan sonra da bu ülkelerle işbirliğimizi geliştermeye ve somutlaştırmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Türkiye’yi 5G ve Ötesine Yerli ve Milli İmkânlarla Taşıyacağız

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu olarak Türkiye’yi 5G ve Ötesindeki teknolojilere mümkün olan en yüksek ölçüde yerli ve milli imkânlarla geçirmek üzere çalıştıklarının altını çizen Sayan, “Bu amaca yönelik 5GTR Forum çatısı altında işletmecilerimiz, tedarikçilerimiz, teknoloji şirketlerimiz ve üniversitelerimiz bir araya geldiler. 5G’ye önceki haberleşme teknolojisi nesillerinden farklı olarak bir gecede değil de mevcut sistemlere eklemlenerek sunulmaya başlanan çeşitli teknolojilerle geçilecek. Bu da bize hem teknolojinin yönetimi anlamında kimi zorluklar getirirken bir yandan da teknoloji üretimi ve hazırlık anlamında öncelikli alanlarda diğer kısımları beklemeden hamle yapma imkânı sağlıyor. Teknoloji tarafsız olarak gerçekleştirdiğimiz 4.5G ihalesi de işletmecilerin hazır oldukları anda 5. nesil mobil haberleşme teknolojilerini sunmalarını sağlayan önemli bir adımdır” açıklamalarında bulundu.

5G’nin son kullanıcıya dikey sektörler üzerinden pek çok yeni deneyim ve yeni iş modeli kazandıracağı vurgusunu yapan Sayan, “Biz 5G ile sektörümüzde büyük bir değişim yaşanacağını ve bu deneyimin enerji, otomotiv, sağlık gibi sektörlerde geliştirilecek hizmet ve uygulamalar yoluyla sağlanacağını düşünüyoruz. Bu nedenle farklı sektörlerde Türkiye’de yerlilik ve millilik hedeflerimiz doğrultusunda yapılabilecekleri tartışmak için fırsat buldukça bir araya geliyoruz. Bu buluşmalara geçtiğimiz yılın Mayıs ayında “5G’ye Giden Yolda Otomotiv Sektörü” çalıştayı ile başladık. Kurumumuzda Türkiye’de üretim yapan otomotiv firmalarından geliştiriciler ile bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü temsilcilerini bir araya getirdik ve bu çalıştay, sonraki çalışmalar için tüm taraflara yardımcı oldu. Yankılarının da halen sürdüğünü görüyoruz” dedi.

5GTR Forum çalışmaları hakkında da bilgi veren Sayan konuşmasını şöyle sürdürdü: “5GTR Forum’un fiziksel ağ, çekirdek ağ ve standardizasyon çalışma gruplarının yanında Hizmet ve Uygulamalar Çalışma Grubu’nu oluşturduk. Hizmet ve Uygulamalar Çalışma Grubu toplam 10 farklı sektörde 5G’nin gelişi ile birlikte yapılabileceklere ilişkin çalışmalarını sürdürüyor. Bu süreçte bir de 5G ve Dikey Sektörler Çalıştayı gerçekleştirerek bu konudaki farkındalığı arttırmaya çalıştık.  Kurumumuz uzmanlarınca hazırlanan 5G ve Dikey Sektörler raporu da aynı amaca hizmet eden bir başka çalışma idi. 5GTR Forum’da bir araya gelen sektör temsilcileri de aylar boyunca 5G ve Ötesinde her sektörde ne gibi fırsatlar ve o fırsatlar nasıl avantaja dönüştürülebilir ortaya çıkarmak için bir Beyaz Kitap çalışması gerçekleştirdiler. Beyaz Kitap’ı da yakın bir zamanda kamuoyuna duyurmayı planlıyoruz.”

5G Vadisi Projesini Diğer Şehirlerde de Hayata Geçirebiliriz

Türkiye’nin 5G mobil haberleşme teknolojisine mümkün olan en yüksek ölçüdeki yerlilik ve millilik oranlarıyla, en erken geçen ülkelerden birisi olma hedefi doğrultusunda, BTK eşgüdümünde 5G ve Ötesi ekosisteminin oluşturulması amacının kendileri için öncelikli olduğu vurgusunu yineleyen Sayan konuşmasında, “Bu amaçla Bilkent, Hacettepe ve ODTÜ olmak üzere üç üniversitemiz ve üç işletmecimiz ile birlikte 5G Vadisi Açık Test Sahası İş birliği Protokolünü imzaladık. 5G Vadisinde, BTK, üniversiteler ve işletmecilerin iş birliği ile 5G ve Ötesi teknolojilerin AR-GE, ÜR-GE ve testlerinin yapılacağı bir altyapı kurulmasını hedefliyor, ülkemizdeki tedarikçilerin de 5G Vadisi Açık Test Sahası İşbirliği Protokolü’ne katılmasını istiyoruz. Akademisyenler, araştırmacılar, doktora öğrencileri ve start-up’lar gibi 5G konusunda teknoloji üreten herkesin bu açık test sahasından faydalanmasını planlıyoruz” ifadelerine yer verdi.

Başkan Sayan 5G Vadisi Açık Test Sahası’nın imkanlarını şöyle sıraladı: “Elektronik haberleşme sektörünün tüm paydaşları için yeni AR-GE fırsatlarına olanak sağlayacak, kamu-üniversite-işletmeci-sanayi işbirlikleri bağlamında etkili araştırmalar ve projeler yürütülmesine imkân yaratacak, ekosisteme katma değeri yüksek iş imkânları oluşturarak istihdama katkı sağlayacaktır. Dolayısı ile 5G Vadisi’nde oluşturulacak imkânlar tüm teknoloji geliştiricilerin kullanımlarına açık olacaktır. Bu nedenle tarım üzerine çalışan girişimcilere, teknoloji üretimlerine de 5G Vadisi Açık Test Sahası ismini not etmelerini tavsiye ediyoruz.”

Başkan Sayan konuşmasını “5G Vadisi hayata geçirilip test ve denemeler yapılmaya başladıktan sonra 5G Vadisi ile ilişkilendirilmiş benzer girişimleri İstanbul veya başka şehirlerimizde de hayata geçirmeyi planlayabiliriz.  Bu konuda önerilere açığız. 5G Vadisi Açık Test Sahası’nın herkese eşit uzaklıkta ve açık bir ortam olacağını tekrar yinelemek isterim. Sözlerime son verirken yerli ve milli üretimin ülkemizin kalkınması için kaçınılmaz olduğunu tekrar vurgulamak isterim. Bu güzel etkinliğe ev sahipliği yapan Boğaziçi Üniversitesi’ne ve siz değerli katılımcılara bir kere daha teşekkür ediyor ve verimli bir toplantı geçirmiş olmanızı diliyorum” sözleriyle noktaladı.