Bakan Yardımcısı Sayan: KOBİ’ler Ülke Ekonomisinde Büyük Paya Sahip
Ericsson Türkiye ev sahipliğinde KOBİ
Eğitimi Açılışı Programı düzenlendi.
KOBİ’lerin önemi ve geleceğinin şekillenmesi
adına düzenlenen “KOBİ Eğitimi Açılış Programı” yoğun bir katılımla online
olarak düzenlendi. Programa katılan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan
Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, KOBİ’lerin iş hayatındaki önemine değindi.
Yaptığı konuşmada Ericsson’un başarısına dikkat
çeken Sayan, “Türkiye’de böylesine köklü bir geçmişe sahip olan Ericsson’un
teknoloji üretiminin yanı sıra bir eğitim merkezi olarak KOBİ’lerimizin
teknoloji üretimine entegre olması adına attığı bu adımı çok değerli buluyorum”
sözleriyle konuşmasına başladı.
Bilgi ve iletişim teknolojilerinin önemine de
değinen Sayan, “Bilgi ve iletişim teknolojilerinin büyüklüğü 2020 yılında küresel
olarak bir önceki yıla göre %2,2 küçülürken, ülkemizde küçülme yaşanmamış,
aksine sektör büyüklüğü, 2020 yılında bir önceki yıla göre Türk Lirası bazında
%22 büyüyerek yaklaşık 189 milyar TL’ye ulaşmıştır. Başka bir ifade ile bilişim
sektörü açısından 2020 yılında son 10 yıldaki en yüksek büyüme gerçekleşmiştir.
Türkiye geneli olarak tüm sektörler bakımından rakamlara baktığımızda, ülkemizdeki
istihdamın yaklaşık % 74’ü KOBİ’ler tarafından sağlanıyor. Ülkemizdeki işletmelerin
toplam cirosunun yaklaşık %65’i KOBİ’ler tarafından sağlanırken, toplam
ihracatımızın ise yaklaşık % 56’sı KOBİ’ler tarafından gerçekleştiriliyor”
sözleriyle rakamları paylaştı.
Bugün, KOBİ’lerin ülke ekonomilerinde büyük
bir paya sahip olduklarını vurgulayan Sayan, “Devlet olarak ülkemizin bilim, teknoloji ve yenilik kapasitesinin
geliştirilmesine büyük önem veriyoruz. 2019-2023 arası dönem için hazırlanan On
Birinci Kalkınma Planımızın ana eksenlerinden biri “Yenilikçi Üretim,
İstikrarlı Yüksek Büyüme” olarak belirlenmiştir. Teknoloji ve yenilik
faaliyetlerinin özel sektör odaklı artırılarak faydaya dönüştürülmesi, yeniliğe
dayalı bir ekosistem oluşturularak araştırma sonuçlarının ticarileştirilmesi ve
markalaşmış teknoloji yoğun ürünlerle ülkemizin küresel ölçekte yüksek rekabet
gücüne erişmesi temel hedeflerimiz arasında yer alıyor. Biz de Bakanlık
olarak 2023 vizyonumuzda yer alan; “Bilim, teknoloji ve yenilikte yetkinleşmiş,
üreten, katma değerini kendi beyin gücüne dayanarak artırabilen bir Türkiye” hedefi
doğrultusunda daima insanı esas alan, vatandaşına değer veren bir anlayışla ve
“Yeni Türkiye”nin ruhuna uygun olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
Ericsson’un istikrarlı bir şekilde teknoloji
üretmesinden de söz eden Sayan, “Ericsson’un bu kadar uzun bir süre ülkemizde
faaliyette bulunması, ülkemiz ile Ericsson arasında tarihi bir bağ oluştururken,
bu birliktelik aynı zamanda tarihi bir sorumluluk da yüklüyor. Ericsson özellikle
son 12-13 yılda İstanbul, Ankara ve İzmir’deki Ar-Ge merkezleri ile birlikte
bugün 650’den fazla çalışanı ile ülkemizdeki mühendislerle işbirliği içerisinde
dünyaya teknoloji ihraç ediyor. Bu da hem Ericsson için hem de ülkemizdeki genç
mühendislerimiz için önemli bir katma değer oluşturuyor. Ayrıca, mobil
işletmecilerimizin yetkilendirmelerinden kaynaklanan, ana ürün tedarikçilerinin
belirli sayıdaki KOBİ’lere eğitim vermesine yönelik yükümlülüklerinin ötesinde,
bu yıl yaklaşık 30 firmamıza ve geçtiğimiz yıllarda da 80’den fazla KOBİ’mize
verdiği eğitim ve bilgi paylaşımından dolayı Ericsson’u tebrik ediyorum” diye
konuştu.
Bakan
Yardımcısı Sayan: Ülkemizde Çok İyi Mühendislik Becerisine Sahip Firma ve
Girişimci Var
Ülkemizde çok iyi mühendislik becerisi ve
teknik bilgi birikimine sahip firma ve girişimcinin olduğunu hatırlatan Sayan, “Sorunları tespit etmek ve karşılıklı konuşabilmek
çözümlere ulaşmanın birinci şartı olduğundan fikir ve önerilerimizi paylaşarak
ülkemiz ve sektörümüz için en iyisine ulaşma hedefine bir adım daha
yaklaşacağımıza inanıyorum. Sektörel iş birliğini tesis etmeden
ilerlemenin mümkün olmadığını bütün burada yer alan üreticilerimiz çok iyi
biliyor. Her üreticimiz, buna Ericsson’da dâhil, bütün KOBİ’lerimiz de dâhil,
mutlaka ürünlerinin bir kısmını diğer bir üreticiye yaptırıyor veya kendi özgün
ürünlerinde başka üreticilerin ürünlerini kullanıyor. Gerek Ericsson’un
düzenlediği bu etkinlikte gerekse bundan sonra düzenlenecek etkinliklerle bu
işbirliği fırsatlarının iyi değerlendirerek koşar adımlarla 5G’de stratejik
işbirlikleri ile var olmamız gerektiğini ifade etmek istiyorum” ifadelerini
kullandı.
Sayan, 5G’de yerli ve milli ürünlerin ne
kadarının bu şebekelerde kullanabileceğinin önemli olduğu vurgusuyla
konuşmasını noktaladı.
Başkan
Karagözoğlu: Teknolojik Gelişmeler KOBİ’ler İçin Önemli Fırsatlar Sunuyor
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu da eğitimin önemini vurguladı. KOBİ’lerin gelişimine
katkı sağlama fırsatı sunulmasının oldukça kıymetli olduğunu belirten
Karagözoğlu, Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre 2019 yılında Küçük
ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ) toplam girişim sayısının %99,8'ini oluşturuyor.
Yani Türkiye’de sanayi ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren 7 bin büyük
şirkete kıyasla 3,2 milyon KOBİ bulunuyor. İhracat ve istihdam rakamlarına
baktığımızda ülkemiz ekonomisinin omurgasını KOBİ’ler oluşturuyor dersek yanlış
olmaz diye düşünüyorum. Doğal olarak KOBİ’lerimizin rekabet gücünü artırmaya
yönelik faaliyetleri desteklemek de büyük önem arz ediyor” bilgisini paylaştı.
Eğitimlerin odağında 5G ve yeni teknolojiler
olmasından duyduğu memnuniyeti de dile getiren Karagözoğlu, “5G ile ilgili çalışmalarımızda
dikey sektörler ile yapılan çalışmaları da oldukça önemli görüyoruz. İlgili
paydaşların katılımı ile hazırladığımız 5G ve Dikey Sektörler raporumuz ve
ardından yürüttüğümüz çalıştaylarda otomotiv, sağlık, ulaşım, eğitim, finans,
enerji ve medya gibi alanlarda çalışan yetkili kamu otoriteleri ve şirketlerimizle
bilişim sektörümüzü bir araya getirdik. Her sektörün kendine özgü ihtiyaçlarını
değerlendirdiğimizde işletmecilerimizin farklı sektör temsilcileri ile buluşması,
sektörün ihtiyaçlarının anlaşılması ve ona göre çözüm üretilmesine imkân
sağlıyor. Bu açıdan, ilgili paydaşlarla birlikte yürütülen çalışmaların çok
faydalı olduğunu görüyoruz” dedi.
Yeni teknolojilerin, KOBİ’ler için büyük fırsatlar sunduğuna değinen Karagözoğlu, “Bu bakımdan, teknolojiye ayak uydurmak, gelişmeleri yakından takip etmek, müşteri ihtiyaçlarına teknolojik çözümler bulmak KOBİ’ler için rekabette önemli avantajlar yaratacaktır. Bilgi ve iletişim sektöründe faaliyet gösteren KOBİ’lerimiz içinse geçmişe kıyasla çok daha büyük fırsatlar var. Artık şirketlerin sermaye büyüklüğü değil ürettiği katma değer, sunduğu kolaylık ve yenilik önemli. Örneklerini de görüyoruz. Giriş sermayesine ve sektördeki tecrübesine bakılmaksızın kısa bir süre içerisinde önemli piyasa değerine ulaşan bilişim şirketleri duyuyoruz. Sözün özü yeter ki azimle çalışalım, beyin gücümüzü ürüne, üretime çevirelim” şeklinde konuştu.