ÜRETİM TABANLI BİR EKONOMİ İNŞA ETMEK ZORUNDAYIZ

16.5.2017

Haberin Videosu

TÜBİTAK BİLGEM YTE tarafından düzenlenen "Yazılımda Yüksek Olgunluk" etkinliğinde konuşan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan; “Hep birlikte, işbirliği ve güç birliği oluşturarak teknoloji üretim tabanlı bir ekonomi inşa etmek zorundayız. Ancak bu şekilde, 2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefine ulaşabilmemiz mümkün olacaktır.” dedi.

 

BTK Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan, TÜBİTAK BİLGEM YTE tarafından düzenlenen "Yazılımda Yüksek Olgunluk" etkinliğine katıldı. BTK ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. A. Arif ERGİN ve kamu bilişim yöneticileri, uzmanları ile sektör temsilcileri katıldı.

 

BİLİŞİM SEKTÖRÜNDE TÜKETEN DEĞİL, ÜRETENLER BİR ADIM ÖNDE OLACAK

 

Haberleşme sektörünün içinde bulunduğu yüksek teknoloji alanında tasarım, geliştirme ve üretim yapabilme kabiliyetinin, ülkelerin ekonomik kalkınmasında çok büyük bir öneme sahip olduğunu belirten Sayan, “Teknolojik gelişmelerin de etkisi ile bilişim sektörünün önemi önümüzdeki yıllarda daha fazla hissedilecek ve bilişim sektöründe tüketen değil, üreten kişi, kuruluş, şirket ve hatta devletler, diğerlerine göre bir adım önde olacaklardır. Haberleşme teknolojileri ulaşım, sağlık, endüstri gibi dikey sektörlerde ülkemizin hem rekabet edebilme gücünü artıracak hem de söz konusu sektörleri alışılmış kalıpların dışına çıkaracaktır. Bu nedenle, haberleşme teknolojilerini klasik anlamıyla düşünmememiz gerekiyor.” dedi.

 

TEKNOLOJİ ÜRETİM TABANLI BİR EKONOMİ İNŞA ETMEK ZORUNDAYIZ

 

Başkaları tarafından üretilen ürünleri kullanarak uzun vadede dünyada söz sahibi olunamayacağının altını çizen Sayan, “Geçtiğimiz aylarda Kurumumuz 2016 yılına ilişkin son çeyrek raporunu yayımlandı. Bu rapora göre elektronik haberleşme sektörüne özel sektörümüz tarafından 2016 yılında yapılan toplam yatırım tutarının 7,4 milyar TL olduğunu görüyoruz. Mevcut durumda bu hacimde bir yatırım tutarının büyük bir kısmı yaptığımız ithalatın karşılığı olarak yurtdışına gitmekte. Eğer hedeflerimizi yakalamak istiyorsak, bu duruma muhakkak dur dememiz gerekiyor. Hep birlikte, işbirliği ve güç birliği oluşturarak teknoloji üretim tabanlı bir ekonomi inşa etmek zorundayız. Ancak bu şekilde, 2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefine ulaşabilmemiz mümkün olacaktır. Bu hedefe ulaşabilmek için teknoloji üreterek katma değeri yüksek ürünler ihraç eden bir konuma ulaşmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

 

BTK YERLİLİK VE MİLLİLİK VİZYONU İLE ÇALIŞIYOR

 

2015 yılında BTK tarafından yürütülen 4.5G ihale hazırlık sürecinde Sayın Cumhurbaşkanının elektronik haberleşme sektörünün geleceğine ilişkin çizdiği vizyonu hatırlatan Sayan şunları söyledi: “Kendi Ar-Ge’sini yapan ve yerlilik oranı daha yüksek bir haberleşme sektörü hedefleyen bu vizyon çerçevesinde, 2015 yılında gerçekleştirilen 4.5G yetkilendirme ihalesi ile, mobil operatörlere şebeke ve haberleşme hizmetleri yatırımlarının en az %10’unu KOBİ’lerimizin Türkiye’de üretmiş olduğu ürünlerden, en az %45’ini ise Yerli Malı Belgesine sahip ürünlerden karşılama yükümlülüğü ilk kez getirilmiştir. Kurum olarak getirdiğimiz bu yeni yükümlülükler ile Ülkemizin hem milli kaynaklarının yurtdışına çıkmasının önüne geçilmesi, hem de öz kaynaklarımızla dünyada üretici pozisyonunda önemli bir aktör olması hedeflenmektedir.”

 

TÜBİTAK’TAN SEKTÖRÜMÜZE YÖNELİK POZİTİF AYRIMCILIK BEKLİYORUM

 

İçinde bulunduğumuz bu dönemde kritik öneme sahip savunma, haberleşme gibi sektörlerde yerlileşme ve millileşme anlamında devletin neredeyse bir seferberlik başlattığını belirten Sayan, “Bu noktada herkese önemli görevler düşüyor. Söz konusu hedefe ulaşılabilmesine yönelik Devletimiz farklı birçok kanaldan üretici firmalarımızın Ar-Ge ve yenilik projelerini, üretime, belgelendirmeye, tanıtıma ve pazarlamaya yönelik çeşitli ihtiyaçlarını fonlayarak desteklemektedir. Destek sağlayan kamu kurumlarının başında ise TÜBİTAK geliyor. TÜBİTAK, sahip olduğu vizyon ve Ar-Ge kültürü ile ülkemizde bilim ve teknoloji alanında yenilikçi ve sürdürülebilir bir sanayinin oluşturulmasında çok önemli görevler icra ediyor. Yanılmıyorsam, TÜBİTAK-TEYDEB bünyesinde açılan 12 program ile girişimcilere, KOBİ’lere ve büyük sanayi kuruluşlarına çeşitli alanlarda destekler sunuluyor.

 

Kurumumuz uhdesinde olan elektronik haberleşme sektörü özelinde konuşacak olursak, TÜBİTAK tarafından geçtiğimiz dönemlerde 4.5G ve 5G mobil iletişim teknolojilerine yönelik araştırma çağrılarına çıkılmıştı. Daha önce de belirttiğim üzere haberleşme sektörünün önemi, dikey endüstrilerle olan etkileşimi dikkate alındığında bu sektörde yerlileşme ve millileşme çalışmalarının nasıl bir anlam ifade ettiği çok açık. Bu kapsamda, TÜBİTAK desteklerinde sektörümüze yönelik proje başvurularında pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğini düşünüyorum.” dedi.

 

Sayan, TÜBİTAK BİLGEM YTE tarafından düzenlenen "Yazılımda Yüksek Olgunluk" etkinliğinde emeği geçen herkese teşekkür ederek konuşmasına son verdi.