WSIS 2019 Cenevre’de Başladı

BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, "Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmak için Bilgi ve İletişim Teknolojileri" teması ile düzenlenen WSIS Forumu’na katıldı.

Cenevre’de başlayan ve 8-12 Nisan tarihleri arasında devam edecek WSIS Forumu bu yıl 10. yılını kutluyor. Program kapsamında Cenevre’ye giden Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, Türkiye'deki düzenleyici kurum olarak siber güvenliğin sağlanması noktasında nasıl önlemler alındığı hakkında konuştu.

 Teknolojinin hayatımızın tüm boyutlarına yayılmasının bizi siber güvenlik bağlamında yeni risklerle tanıştırdığına değinen Karagözoğlu, siber güvenliğin sağlanmasının, yalnızca teknolojinin yoğun olduğu alanlardaki tehditlerle baş etmek için bir zorunluluk değil, aynı zamanda ulusların refahını ve ulusal güvenliğini de etkileyen önemli bir faktör olduğuna değindi.

Türkiye Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı’nın kapsamı hakkında bilgi veren Karagözoğlu, “Siber güvenlikteki “küresel beceri açığı” konusundaki ihtiyaçları karşılamak için hızlı hareket etmemiz gerekiyor. Bu bağlamda, farklı kritik sektörlerden gelen kurumsal CERTS için siber güvenlik eğitimleri düzenliyoruz. Ayrıca öğrenciler ve mezunlar için eğitimler ve yarışmalar düzenleme konusunda da çalışmalarımız var. Son 2 yılda 2500'ün üzerinde (iki bin beş yüz) kursiyer eğitim programlarımıza katıldı. Eğitim programlarımızı iyileştirmek ve aktivite fırsatlarını arttırmak adına da bir siber-bölge laboratuvarı kurduk. Teknolojik önlemler konusunda erken tespit, alarm ve uyarı çalışmaları yapmaktayız. Türkiye'de ulusal siber güvenlik seviyesinin artırılmasında büyük bir rol oynayan, botnetlerin komuta kontrol merkezlerini ve zararlı yazılımları tespit ederek görünürlük sağlayan bazı tespit ve önleme sistemleri geliştirdik” şeklinde konuştu.

Siber tehdit istihbaratının bir diğer önemli konu olduğuna vurgu yapan Karagözoğlu, “İnternet aktörleri, uluslararası kuruluşlar, adli makamlar, araştırma merkezleri ve özel şirketler dâhil olmak üzere birçok tarafla koordineli olarak çalışıyoruz. Türkiye'deki kamu ve özel kuruluşlar içinde 1000'den fazla kurumsal CERT kuruldu. Siber dünya sınırsız bir alan olduğu için siber güvenliğin sağlanması çok paydaşlı ve disiplinlerarası bir konu. Siber tehditlere karşı mücadele etmek için kullanıcılar, özel sektör, STK'lar, akademi ve uluslararası meslektaşlarla birlikte çalışmamız gerekiyor. TR-CERT, FIRST, TI, ITU IMPACT ve CAMP üyesidir ve siber güvenlik bilgisi ve uzmanlık paylaşımını geliştirmek için mümkün olduğunca işbirliği yapar. Ayrıca tehdit istihbarat sistemlerimizi NATO MN-MISP ile entegre ettik. Uluslararası standardizasyon faaliyetlerinin de çok önemli olduğuna inanıyoruz. Kritik sektörler için düzenlemelerimizde uluslararası bilgi güvenliği ve siber güvenlik standartlarını dikkate alıyoruz” bilgilerini paylaştı.

Başkan Karagözoğlu, bilgi teknolojileri alanında güvenliğin sağlanması noktasında BTK’nın faaliyetlerine de değindi. Siber saldırıların kaynak ve hedeflerinin ülkeden ülkeye farklılık gösterdiğine değinen Karagözoğlu, “Hedef bir ülkede iken komuta ve kontrol merkezi bir başka ülkede olabilir. Bu nedenle bilgi paylaşımı çok önemli bir rol oynuyor. Bu kapsamda, Türkiye birçok ülke ile işbirliği anlaşması imzaladı. Ayrıca internet ve diğer bilgisayar ağları aracılığıyla işlenen suçlar da dâhil olmak üzere çeşitli suçları kapsayan Siber Suçlar Sözleşmesini onayladık. Tüm bu siber suçlar artık ulusal mevzuatımıza dâhil edildi. Aynı zamanda, Türk ceza kanunu, IT sistemlerine yetkisiz erişimi, IT sistemlerine yetkisiz müdahale, müdahale, değiştirme, imha etme konularını da kapsıyor. Çabalarımızın ana dayanaklarından biri, “organik ağ” olarak adlandırdığımız ulusal ve uluslararası düzeyde işbirliğine dayalı bir ağ geliştirmek. Taraflar arasında hızlı ve canlı bilgi paylaşımı yaparak bu organik ağın sürekli ve sürdürülebilir bir şekilde genişlemesi, tüm müttefiklerimiz açısından çok taraflı olarak faydalıdır” dedi.

Başkan Karagözoğlu: Güçlü Ortaklıklarla Siber Zorluklarla En İyi Mücadeleyi Gerçekleştirebiliriz

Siber zorluklarla en iyi mücadelenin güçlü ortaklıklar kurulması yoluyla sürdürülebileceğine değinen Karagözoğlu, “Siber saldırılar ve terörle mücadele konusunda eğitim, öğretim, bilgi paylaşımı ve durumsal farkındalık konusunda çok taraflı yakın işbirliği yapmaya kararlıyız ve tüm ülkelerden aynı davranışı bekliyoruz. Dijital ve geleneksel medya aracılığıyla gerçekleşen dezenformasyon, kurum ve kuruluşlara duyulan güveni azaltır. Özellikle seçim dönemlerinde sahte haberler ve dezenformasyon faaliyetleri seçmenleri yanlış yönde etkiliyor.

Özellikle sosyal medya şirketleri olmak üzere tüm çevrimiçi platformların, yanlış haberlerden sorumlu olmaları gerekir; dezenformasyonu daha etkili rapor etmenin yollarını bulmaları gerekir. Ayrıca adli ve idari makamların kararlarına saygı göstermeleri gerekir. Tabii ki, tüm bunların konuşma özgürlüğüne halel getirmeksizin yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu.

Karagözoğlu açıklamasını “Tüm dünyada insanlığın ortak değerlerine ve en önemlisi de yaşam hakkına yapılan terörist saldırılar ve terör örgütlerinin propaganda için ürettiği içerikler, teröristlerin internetin yasadışı ve zararlı kullanımına karşı savaşmanın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Avrupa Komisyonu tarafından Nisan 2018'de yayımlanan “İnternette Dezenformasyonla Mücadele Tedbirleri” konulu belgede küresel çevrimiçi platformların dezenformasyonla mücadelede etkili mekanizmalar geliştirmesi istenmektedir. Küresel bir sorun olan bu konuda devletlerin işbirliği içinde çalışması da büyük önem taşıyor. Terör örgütleriyle mücadelenin bu gruplara bağlı köken, ırk, din ve ideolojiden bağımsız olması gerekir. Tüm ülkeler arasındaki işbirliği bu gerçek göz önünde bulundurularak güçlendirilmelidir” sözleriyle noktaladı.