7. e-Safe Siber Güvenlik Zirvesi BTK’da Düzenlendi

Bu yıl ana teması “Siber Tehdit ve Hibrit Savaş 2.0” olarak belirlenen e-Safe Güvenlik Zirvesi, sektör temsilcilerini bir araya getirdi.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğin açılışında konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, teknolojik gelişmelerin siber saldırılara olan etkileri hakkında konuştu.

Dijital dünya ile bu kadar iç içe olunmasıyla beraber siber güvenlik konusunun giderek daha da önemli hale geldiğini belirten Sayan, “Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayımlanan 2022 Küresel Risk Raporu’na göre; siber saldırılar, iklim değişikliği ve salgından sonra en büyük küresel risklerden biri olarak gösteriliyor. Araştırmalara göre; her 11 saniyede bir siber saldırı gerçekleşiyor. Yapay zeka teknolojilerinin olgunlaşması ile birlikte önümüzdeki yıllarda siber saldırıların sayısının ve kapsamının daha da artacağını tahmin etmek zor değil.” dedi.

Bakanlık olarak yaptıkları çalışmalara dikkat çeken Sayan, “Siber güvenlik alanındaki ihtiyaçların milli olarak karşılanması kaçınılmaz bir zorunluluk haline geliyor. Bizler de bu konuda önemli adımlar atarak ülkemizin siber güvenlik altyapısını kurmuş olmanın haklı gururunu taşıyoruz. Bakanlığımızın desteği ile BTK bünyesinde bulunan Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM), yurtiçi ve yurtdışı kaynaklı siber tehditleri önlemek amacıyla alarm, uyarı ve duyurulara ilişkin faaliyetler yürütüyor ve kritik durumlarda yerinde müdahale ekipleriyle olayın kontrolünün sağlanmasında önemli bir rol üstleniyor. Ülke çapında SOME’lerimizin sayısı 2.200’e yaklaşırken SOME’lerde görev yapan siber güvenlik uzmanlarımızın sayısı ise 6.500’ü aşmış durumda. Siber güvenlik konusunda düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz ulusal ve uluslararası tatbikatlarımızla siber yeteneklerimizi test ediyor, kamu ve özel kurum ve kuruluşlarımızın siber farkındalığının gelişmesine katkı sunuyoruz.” şeklinde konuştu.

Bakan Yardımcısı Sayan: Milli Teknoloji Hamlesi Rehberliğinde Elimizdeki Bütün İmkânları Kullanıyoruz.

Türkiye’nin dünyanın içinden geçtiği dijital dönüşüm çağında haberleşme sektöründeki iddiasını her geçen gün daha da attırdığına değinen Sayan, “Ülkemizin ne kadar fazla yerli ve milli teknolojiye sahip olursa o kadar güçlü ve bağımsız bir siber güvenlik yapısına sahip olacağının bilincindeyiz. Bu nedenle biz de tam anlamıyla yerli ve milli olabilmek için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ve “Milli Teknoloji Hamlesi” rehberliğinde elimizdeki bütün imkânları kullanıyoruz.” dedi.

Savunma Sanayi Başkanlığı liderliğinde siber güvenlik kümelenmesi konusunda çok ciddi çalışmalara imza attıklarını, çalışmalara güç veren tüm ilgili tüm kurumları yürekten desteklediklerini kaydeden Sayan, “Türkiye bugün yerli ve milli uydularını konuşuyor. Türksat 5A ve 5B’den sonra 6A’yı da inşallah bu sene uzaya fırlatmayı planlıyoruz. İlk yerli ve milli yüksek çözünürlüklü görüntüleme uydumuz İMECE, ABD'de bulunan Vandenberg Uzay Kuvvetleri Üssü'nden yörüngesine fırlatıldı. Türkiye bugün yerli elektrikli otomobilini konuşuyor. TOGG teknolojik altyapısıyla artık yollarda. Türkiye bugün yazılımda dünya lideri olmayı konuşuyor. Türkiye bugün yükseköğrenimdeki gençlerimizin teknolojiye erişimini daha da artıracak, ücretsiz internet, vergisiz cep telefonu ve bilgisayar imkânı sağlamayı konuşuyor. Türkiye’nin böylesine güzel gelişmeleri, insanımıza yakışır nice yenilikleri konuşması için bizler var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Gençlerimizle birlikte “Türkiye Yüzyılı’na” hiç olmadığımız kadar hazırız.” açıklamasında bulundu.


Başkan Karagözoğlu: Siber Alanda En Zayıf Halkayı İnsan Faktörü Oluşturuyor.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu da artan siber saldırılara ilişkin konuştu. Karagözoğlu, “Her zaman ifade ettiğimiz üzere, siber alanda en zayıf halkayı insan faktörü oluşturuyor. Siber tehditler, siber ortamdaki güvenlik açıklıklarını kullanma potansiyeline sahip olduğundan, kullanıcıların özellikle internet ortamından yetkisiz ve izinsiz bir şekilde gelen siber kaynaklı tehditlere maruz kalmasına neden olabiliyor. Bu itibarla, Kurum olarak her seviyede kapasite inşaası, önem verdiğimiz hususların başında geliyor.” dedi.

Bugünün dünyasında savaş açısından, muharebe alanının değişerek kara, deniz ve havanın ardından, uzay ve siber alanının da eklendiğinin altını çizen Karagözoğlu, “Günümüzde askeri operasyonlar için bilgisayar ağlarına gerçekleştirilecek siber saldırılar, mühimmatların veya araçların sahaya ulaştırılması kadar önemli hale geldi. Siber saldırı ve siber savunma; artık silahlı kuvvetlerin ve askeri operasyonların stratejik olarak yönetilmesi gereken en önemli süreçlerinden biri. Bu nedenle, pek çok ülke gibi ülkemizde de tüm paydaşlarla birlikte,  bilgi ve iletişim teknolojileri altyapılarımızı daha da güçlendirmeye ve yetişmiş insan kaynağını artırmaya yönelik çalışmalara ve yatırımlara hız veriyoruz.” açıklamalarında bulundu.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu olarak, özellikle siber alanda kapasite inşaası noktasında da çalışmalar sürdürdüklerine değinen Karagözoğlu, “Kurumumuz bünyesinde bulunan Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi’nde siber güvenlik konusunda etkin çalışmalar yürütmeye devam ediyoruz. Siber alanda yaptığımız ulusal ve uluslararası tatbikatları da çok önemli buluyoruz. 2023-2026 dönemini kapsayan "Güçlü ve Büyük Türkiye" temalı Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı’nın uygulamaya konulmasıyla Ülkemizin bölgesinde ve dünyada daha da etkin  "Siber Güç" hâline gelmesi konusunda var gücümüzle çalışıyoruz.” sözleriyle yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Başkan Karagözoğlu, BTK Akademi bünyesinde gerçekleştirilen programlarla gençlerin siber güvenlik alanında geliştirmeyi, yetkinliklerini arttırmak ve potansiyellerini açığa çıkarmayı hedeflediğini söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.