Başkan Karagözoğlu: Kurumların Başarıları Bilişim Teknolojileri Yönetişimindeki Başarısı ile Ölçülüyor

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, Türkiye Bilişim Derneği tarafından düzenlenen “Kamu-BİB’24 ve BİMY’28” toplantısına katıldı.

TBD tarafından Türkiye’nin bilişim toplumuna geçiş çalışmalarının masaya yatırıldığı toplantıda teknolojinin geldiği nokta hakkında bilgiler veren BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, “Teknolojinin sunduğu imkânların, neredeyse sınırsız olması nedeniyle, dünyanın dört bir yanında özellikle AR-GE alanında önemli bir çalışma potansiyeli bulunuyor. Fikirlerin hayat bulması ve aynı zamanda kaynakların etkin ve verimli kullanılması adına hemen her sektörde çalışmalar yürütülüyor” sözleriyle konuşmasına başladı.

Bilişim teknolojileri yönetişiminin giderek önem kazandığını hatırlatan Karagözoğlu, “Tüm kurumlar hedefleri doğrultusunda etkin ve üretken bir çalışmayı amaçlıyor.  Bu anlamda bilişim teknolojileri, kurumların hedeflerini gerçekleştirmede kullandıkları en önemli araçlardan birini oluşturuyor. Kurumların başarıları, neredeyse bilişim teknolojileri yönetişimindeki başarısı ile ölçülür hale geldi. Bu nedenle, kurumsal yönetişim ile bilgi teknolojileri yönetişimini birlikte ele almak durumundayız. Kurumlar, idari yapılanmalarını gerekli bilişim süreçleri ile harmanlamalı,  bu süreçleri yüksek bir etkileşim ve katılımla hayata geçirmelidir” diye konuştu.

Karagözoğlu, salgınla birlikte artan e-ticaret trafiğine de değindi. Bu alanda yaşanan artışa işaret eden Karagözoğlu, “Verilere baktığımızda; 2020 yılının ilk 6 ayında 2019’un aynı dönemine göre %64 artış yaşanırken, 2021 yılı ilk 6 ayı itibarıyla ülkemizde e-ticaret hacminin bir önceki yılın aynı dönemine göre %75.6’lık artışla 161 milyar TL olarak gerçekleştiğini görüyoruz. E-ticaret, işletmelere küresel anlamda fırsatlar sunarken, dijitalleşme sürecini gerçekleştiren firmalara da coğrafyadan bağımsız çok hızlı büyüyebilme şansı verebiliyor. Ülkemiz gerek coğrafi konumu gerekse dinamik yapısı itibarıyla eticaret konusunda da önemli bir potansiyel bulunuyor” ifadelerini kullandı.

Dijitalleşme yolunda ülkemizin doğru yatırımlar yapmasının önemli olduğunu vurgulayan Karagözoğlu, “Ülkemizin altyapı ve kullanım verilerine baktığımızda, mobil abone sayımızın 85 milyona yaklaştığını ve bu sayının %93’ünün 4.5G hizmeti alan abonelerimiz olmasının yanında mobil abone yaygınlığının %101’i aştığını görüyoruz. Ülkemizde çevrim içi geçirilen sürenin ortalama 8 saat olduğunu görüyoruz. Salgının başlamasından sonra hayatımızın sanal dünyaya taşınma zorunluluğunun da etkisiyle, internet abone sayımızdaki artış ivmesi de hızlanmıştır. 2021 ilk yarıyılı itibariyle 85,7 milyona ulaşan toplan genişbant abonelerinin veri kullanım miktarları da önceki yılın aynı dönemine göre sabitte %39 ve mobilde %31 artış göstermiştir. Yüksek hızlı internete olan ihtiyacın artmasıyla birlikte fiber altyapısı uzunluğumu 445 bin kilometreye, fiber internet abone sayısı ise 4,3 milyona ulaşmış durumdadır” bilgisini paylaştı.

Başkan Karagözoğlu’nun gündeminde 5G de vardı. 5G’nin yerli ve milli olarak kullanılmasının öneminin altını bir kez daha çizen Karagözoğlu, kurum olarak “Milli Teknoloji Hamlesi” rehberliğinde yaptıkları çalışmalardan bahsetti. Karagözoğlu, “6G ağları, yapay zekâ ve makine öğrenimi teknolojileri yardımıyla yeni akıllı uygulama teknolojileri ile bizleri tanıştırmayı hedefliyor. 5G ile karşılaştırıldığında, 6G kablosuz iletişim ağlarının çok daha yüksek spektrum, enerji ve maliyet verimliliği, daha yüksek veri hızı, 10 kat daha düşük gecikme, 100 kat daha yüksek bağlantı yoğunluğu, daha fazla otomasyon imkânı, milisaniyenin altında zaman gecikmesini sağlanması bekleniyor” dedi.

Bu teknolojik imkânların bazı tehlikeleri olabileceğinden de bahseden Karagözoğlu, “Sürdürülebilir başarı asla tesadüf olamaz. Yaptığımız özverili çalışmaların karşılığını almaktan gurur duyuyoruz. Bu motivasyonun ve başarının en önemli unsurlarından biri yerli ve milli teknolojiye sahip olmaktır. Ne kadar çok yerli ve milli teknolojiye sahip olursak, o kadar güçlü ve bağımsız bir siber güvenlik yapısına sahip olacağımız aşikâr. Bu kapsamda; BTK bünyesinde tamamen kurumsal iç kaynaklarla yerli ve milli şekilde geliştirilen AVCI, AZAD, KASIRGA, ATMACA, KULE uygulamaları siber güvenliğimizi sağlamak için durmadan çalışıyoruz ve çalışmaya da devam edeceğiz” sözleriyle konuşmasını noktaladı.